Yazılar

Zina (Aldatma); evlilik devam ederken eşlerden birinin karşı cinsten biri ile isteyerek cinsel ilişkide bulunması olarak tanımlanmaktadır. en iyi boşanma avukatı izmir

Eşlerin eşcinsel ilişkileri aldatma/zina olarak kabul edilmez, bu durumda TMK m. 163 gereği haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davası açılabilir.  en iyi boşanma avukatı izmir

Aldatma/zinanın varlığı için sürekli olarak bir başkası ile cinsel ilişkide bulunulması aranmaz, cinsel ilişkinin bir defa gerçekleştiğinin tespit edilmesi yeterlidir. en iyi boşanma avukatı izmir

Cinsel ilişki de bulunmadan bir başkası ile gezmek, flört etmek zina olarak kabul edilmemektedir. Ancak eşin bir başkası ile aynı otel odasında kalması, eşin yalnızken karşı cinsten birini ortak konuta alması halinde aldatma/zinanın varlığı ispatlanmış kabul edilir.

Aldatmanın ispatında; tanık anlatımları, usulüne uygun olarak elde edilmiş fotoğraf ve video kayıtları, telefon görüşmeleri, sms/whatsapp yazışmaları, banka kayıtları, otel kayıtları, uçak kayıtları, sadece aldatmanın varlığını ispat edebilmek için bir kereliğine yapılmış ses kaydı kullanılabilmektedir. en iyi boşanma avukatı izmir

Aldatma – Zina Nedeniyle Boşanma Davası Açma Süresi

Türk Medeni Kanunu’nun 161/2. Maddesinde zina nedeniyle boşanma davası açılmasında hak düşürücü süre düzenlenmiştir. Buna göre; eşlerden birinin aldatma fiilini öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde dava açma hakkı vardır. Her halde aldatma fiilinin gerçekleştirilmesinden 5 yıl içerisinde davanın açılması gerekmektedir. Dolayısıyla diğer eşin aldatmasını 5 yıl içinde ne zaman öğrenmişse, o andan itibaren 6 ay içinde dava açmak zorundadır. 5 yıl sonunda eşin dava açma hakkı sona erer. Süre hak düşürücü süre olduğu için hakim tarafından resen dikkate alınır.

Aldatma sebebiyle boşanma davası açma hakkı düşmüş olsa bile bu durum geçimsizliğe sebep oluyorsa TMK m. 166’ya dayanılarak evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilir.en iyi boşanma avukatı izmir

Af

TMK m.161/3 e göre affeden tarafın aldatmaya dayanarak dava açma hakkı yoktur. Eşlerden biri aldatıldığını öğrendikten sonra eşini affedip evliliğine devam ederse sonrasında bu aldatma fiiline dayanarak boşanma davası açamaz. boşanma avukatı izmir avukat

Aldatmaya dayalı boşanma davası sadece aldatma olgusuna dayalı açılabileceği gibi hem aldatma hem de şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasına dayalı olarak açılabilir. Bu durumda aldatma eyleminin ispat edilmemesi halinde hakim şiddetli geçimsizlik halinin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarak boşanmaya karar verebilecektir. en iyi boşanma avukatı İzmir

Aldatılan eş aldatma nedeniyle maddi tazminat, manevi tazminat ve nafaka taleplerinde bulunabilir. Hakim tarafından aldatmanın ispat edilip edilmediği, edildi ise aldatan eşin maddi durumu vb. hususlara bakarak aldatılan eş lehine maddi/manevi tazminat ve nafakaya hükmedebilecektir.

Şunu da belirtmek gerekir ki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararına göre; eşin aldatma eylemini gerçekleştirdiği üçüncü kişiden sadece aldatma eylemine dayanarak tazminat talep edilebilmesi mümkün değildir. Sadakat yükümlülüğü sadece eşler arasında geçerli olup bu durum haksız fiil olarak da değerlendirilemez.

İzmir Boşanma Avukatı, İzmir’de nafaka davaları, boşanma davaları, velayet davaları ile ilgili konuların her alanında hizmet verilmektedir. Bu konuda danışma ve avukatlık hizmetleri için tarafımızla iletişime geçmeniz yeterlidir. Tarafımızca yüksek fiyatlar talep edilmemekte ve tarafların mağduriyetlerinin giderilmesi hedeflenmektedir. Dosyanız hangi aşamada olursa olsun tarafımızdan danışmanlık veya avukatlık hizmeti alabilirsiniz. olarak boşanma süreciniz için tarafımızla irtibata geçebilirsiniz.

Türk Medeni Kanunu’nun 163. Maddesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme boşanma nedeni olarak sayılmıştır. Buna göre ‘Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.izmir avukat izmir boşanma avukatı

Küçük Düşürücü Suç İşleme; Kanunda hangi suçların küçük düşürücü olduğu belirtilmemiştir. Suçun küçük düşürücü olup olmadığı verilen ceza miktarına göre değil fiilin niteliği ve niceliğine göre tespit edilmektedir. Kişinin toplumdaki konumunu olumsuz etkileyen ve ahlaki bakımdan kınanmasına neden olan suçların küçük düşürücü nitelik taşıdığı söylenebilir. Küçük düşürücü suç, toplumdaki anlayışa, bakış açısına ve toplumdaki kurallara göre hakim tarafından belirlenmektedir. Hırsızlık, Yağma (Gasp), İrtikap, Cinsel İstismar, Cinsel Taciz, Dolandırıcılık, Zimmet, Hileli İflas, Güveni Kötüye Kullanma, Sahtecilik, Kasten Öldürme, Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Uyuşturucu Madde Ticareti,  vb. suçlar küçük düşürücü suçlar olarak kabul edilmektedir. Küçük düşürücü suçun boşanma nedeni olarak sayılabilmesi için suçun taraflar evlendikten sonra işlenmiş olması gerekir aksi halde boşanma nedeni olarak kabul edilemez. izmir avukat izmir boşanma avukatı

Eşlerden birinin küçük düşürücü suç işleme sebebine dayanarak boşanma davası açabilmesi için diğer eş tarafından suçun kasten işlenmiş olması gerekmektedir. Taksirle işlenen suçlar, meşru müdafaa nedeniyle gerçekleştirilen eylemler, TMK 163’ e göre boşanma nedeni olarak kabul edilemezler. izmir avukat izmir boşanma avukatı

Eşin küçük düşürücü suç işlemesi halinde ceza yargılamasına uğraması ve ceza alması şart değildir, boşanma davası görülen mahkeme eşin böyle bir suçun işlenip işlemediğini incelemesi gerekmektedir.

Haysiyetsiz Hayat Sürme; toplumun ahlak anlayışına ve değer yargılarına göre değişkenlik göstermektedir. Toplumun değerleri ile ahlak, şeref ve namus anlayışına aykırı yaşam tarzının benimsenmesi ve bu yaşam tarzının devamlılık göstermesi haysiyetsiz hayat sürme olarak açıklanabilir. Genel olarak hayat kadınlığı, eşcinsel ilişkiler yaşamak, üçüncü kişilerle evlilik dışı ilişkiler yaşamak, teşhircilik, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kumarbazlık, maddi durumu iyi olmasına rağmen dilenmek vb. gibi haller haysiyetsiz hayat sürme olarak kabul edilir. Burada söz konusu eylemlerin devamlı yapılıp yapılmadığına bakılır. Bir seferlik gerçekleştirilmiş olması haysiyetsiz hayat sürme olarak kabul edilmez. Ancak küçük düşürücü suçun bir kez işlenmesi boşanmaya karar verilmesi için yeterlidir. Örneğin bir eşin diğerini bir defaya mahsus aldatmasına dayalı olarak Zina fiilinden boşanmaya karar verilebilirken TMK 163’e dayalı haysiyetsiz hayat sürme fiiline dayalı olarak boşanmaya karar verilemez. izmir avukat izmir boşanma avukatı

İzmir Boşanma Avukatı, İzmir’de nafaka davaları, boşanma davaları, velayet davaları ile ilgili konuların her alanında hizmet verilmektedir. Bu konuda danışma ve avukatlık hizmetleri için tarafımızla iletişime geçmeniz yeterlidir. Tarafımızca yüksek fiyatlar talep edilmemekte ve tarafların mağduriyetlerinin giderilmesi hedeflenmektedir. Dosyanız hangi aşamada olursa olsun tarafımızdan danışmanlık veya avukatlık hizmeti alabilirsiniz. olarak boşanma süreciniz için tarafımızla irtibata geçebilirsiniz.

Her geçen gün değişen ekonomik koşullar, artan enflasyon, nafaka alacaklısının maddi durumunda, yaşam şartları ve standartlarında yaşanan olumsuz değişmeler vb. durumlarda nafaka alacaklısı tarafından nafaka borçlusuna karşı açılan dava türüdür. İzmir avukat nafaka avukatı

Nafakanın arttırılması mümkün olduğu gibi şartların gerçekleşmesi halinde nafakanın azaltılması veya tamamen kaldırılması için dava açılabilmesi de mümkündür. İzmir avukat nafaka avukatı

Mahkemelerce hükmedilen nafaka bedelleri tarafların gelirleri, o günün ekonomik şartları gibi durumlara göre değişiklik göstermektedir. Bu nedenle mahkemelerce hükmedilen nafaka miktarları kesin hüküm niteliği taşımamaktadır. Hükmedilen nafaka miktarlarının günün enflasyon, ekonomik şartlar, alım gücünün azalması gibi nedenlerden yetersiz kalması veya nafaka alacaklısının ekonomik gelirinin azalması gibi durumlarda nafakanın arttırılması talep edilebilmektedir. İzmir avukat nafaka avukatı

Taraflar ister anlaşmalı olarak boşanmış ve nafaka miktarlarını kendileri belirlemiş olsun, isterlerse de çekişmeli olarak boşanıp nafaka miktarı hakim tarafından belirlenmiş olsun nafaka artırım davası açmalarında yasal bir engel bulunmamaktadır.

NAFAKA ARTIRIM DAVASI ŞARTLARI

Nafaka artırım davası sadece nafaka alacaklısı tarafından açılabilir. İzmir avukat nafaka avukatı

-Nafaka alacaklısının nafakanın ilk bağlandığı döneme göre ekonomik durumunda azalma ve kötüleşme olması gerekir. Nafaka borçlusunun da ekonomik durumunda iyileşme yaşanması nafakanın artırımı yönünde olumlu netice doğuracaktır.

– Nafaka miktarının enflasyon sebebiyle önemli miktarda değer kaybetmesi de artırım sebebidir. 

-Çocuk/çocuklar için iştirak nafakasına hükmedilmişse, nafaka miktarının günün ekonomik şartlarında çocuk/çocukların eğitim, sağlık, bakım ve beslenmeleri için yetersiz kalması gerekmektedir.

-Kişinin sağlık durumunun bozulması bu nedenle sağlık masraflarının ortaya çıkması nafaka artırım sebebi olarak kabul edilebilir. Çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiş ise çocuğun sağlık durumunun bozulması, tedavi masraflarının ortaya çıkması da artırım sebebidir. İzmir avukat nafaka avukatı

-Nafaka artırım davası basit yargılama usulüne tabidir. Bu nedenle dava dilekçesinde nafaka artırımını gerektiren sebeplerin detaylı ve hukuki bir dille açıklanması ve delillerle birlikte mahkemeye sunulması gerekir. Hak kaybına uğramamak ve olumlu netice almak için bu konuda bilgili ve deneyimli bir avukat ile birlikte çalışmak faydalı olacaktır. 

-Nafaka artırım davası açmak için kanunda bir süre öngörülmemiştir. Şartların gerçekleşmesi halinde her zaman dava açılabilmektedir.

-Nafaka artırım davası nisbi harca tabidir. Nafaka artımı istenilen meblağın dava dilekçesinde açıkça belirtilmesi ve harcının ödenmesi gerekir. Harca esas değer artırım istenen miktarın bir yıllık tutarı üzerinden belirlenir.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Nafaka artırım davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir.

Yetkili mahkeme TMK m.177 gereği nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesidir. 

İzmir’de nafaka davaları, boşanma davaları, velayet davaları ile ilgili konuların her alanında hizmet verilmektedir. Bu konuda danışma ve avukatlık hizmetleri için tarafımızla iletişime geçmeniz yeterlidir. Tarafımızca yüksek fiyatlar talep edilmemekte ve tarafların mağduriyetlerinin giderilmesi hedeflenmektedir. Dosyanız hangi aşamada olursa olsun tarafımızdan danışmanlık veya avukatlık hizmeti alabilirsiniz.

Cumhurbaşkanına hakaret suçu Türk Ceza Kanunu m. 125 de tanımlanan hakaret suçundan ayrı olarak özel madde ile düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organların Saygınlığına Karşı Suçlar başlığı altında yer almaktadır. Burada korunması amaçlanan Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığıdır. İzmir avukat en iyi ceza avukatı

Suçun faili herkes olabilir. Suç sadece Cumhurbaşkanı’na hakaret edilmesi halinde gerçekleşir bu nedenle Cumhurbaşkanlığı andiçme ile başlayacağından seçim sırasında yapılan hakaret Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturmaz.

Madde gerekçesinde Cumhurbaşkanı’nın Devleti temsil etmesi ve Anayasa da belirtilen görev ve yetkileri göz önüne alınarak onun kişiliğine yöneltilen hareketin bir bakıma Devlet kuvvetleri aleyhine cürümlerden sayılması gerektiği düşüncesinden hareketle bu madde kaleme alınmış ve Cumhurbaşkanı’na karşı hakaret müstakil bir suç haline getirilmiştir.İzmir avukat en iyi ceza avukatı

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇUNUN CEZASI

TCK m.299’a göre ‘‘Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

            (2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

             (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.’’

Hakaret suçu iki şekilde işlenebilir;İzmir avukat en iyi ceza avukatı

1-)Onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etme suretiyle.

2-) Sövme suretiyle kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edilmesi. Sözlü biçimde işlenebileceği gibi el kol hareketi vb. davranışlar ile de işlenebilir. 

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun neredeyse tamamı Cumhurbaşkanının gıyabında işlenmektedir. Genel anlamda gıyapta hakaretin en az 3 kişi tarafından öğrenilmesi gerekir ancak Cumhurbaşkanına hakarette bir kişinin hakareti duyması yeterli olup 3 kişinin hakareti öğrenmesi şartı aranmamaktadır.

 SUÇUN NİTELİKLİ HALİ

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun alenen işlenmesi halinde verilecek ceza altıda bir (1/6) oranında arttırılacaktır. Suçun alenen işlenmesinden kasıt belirsiz sayıda kişilerin hakaret olan sözü duymaları veya görmelerine olanak sağlanmasıdır. Örneğin twitter üzerinden hakaret edilmesi veya herkese açık bir alanda hakaret içerikli sözlerin söylenmesi vb.İzmir avukat en iyi ceza avukatı

GÖREVLİ MAHKEME

 Cumhurbaşkanına hakaret suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

ŞİKAYET SÜRESİ, UZLAŞMA VE ZAMANAŞIMI

 Söz konusu suç uzlaşmaya tabi olan suçlardan değildir. Suç  şikayete tabi olan suçlardan da değildir. Suçun gerçekleştiğinin öğrenilmesi halinde Savcılık tarafından resen soruşturma başlatılır. Dava zamanaşımı süresi 8 yıldır bu süre geçtikten sonra soruşturma başlatılamaz.İzmir avukat en iyi ceza avukatı

 HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİYE BIRAKILMASI, ERTELEME VE ADLİ PARA CEZASI

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması; hakkında cezaya hükmedilen sanığın belirli şartlar altında ve bu şartlara uyması koşuluyla hükmolunan cezanın bir sonuç doğurmamasıdır. Bu suç tipinde kamu davası açıldıktan sonra yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. 

 Erteleme; yapılan yargılama sonucunda belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi olarak tanımlanabilir. Bu suç tipinde de mahkemece verilen ceza ertelenebilmektedir.

 Adli para cezası; tek başına veya hapis cezası ile birlikte verilebilen ve ödenmediğinde hapis cezasına çevrilebilen bir yaptırım türüdür. Hakaret suçu nedeniyle hakim hapis cezası yerine adli para cezası verebilir.

İzmir’de Ceza Avukatı, İzmir Ceza Avukatı, İzmir’de en iyi Ceza Avukatı, araştırmalarının dikkatli yapılması gerekmektedir. Tarafımızca Ceza Hukukuna ilişkin davalar Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaların her alanında hizmet verilmektedir. Bu konuda danışma ve avukatlık hizmetleri için tarafımızla iletişime geçmeniz yeterlidir. Tarafımızca asla yüksek bedeller talep edilmemekte kişilerin mağduriyetlerinin en kolay yoldan giderilebilmesi hedeflenmektedir.İzmir avukat en iyi ceza avukatı

İzmir Ceza Avukatı olarak dosyanız hangi aşamada olursa olsun tarafımızdan danışmanlık veya avukatlık hizmeti alabilirsiniz.

 

Eşler arasında boşanma sebeplerinden birinin gerçekleşmesi halinde, muhakkak boşanma davası açılması zorunlu değildir. Eşlerden birinin istemi halinde boşanma davası açılması yerine ayrılık davası açılabilmektedir. Şartların gerçekleşmesi halinde hakim eşler arasında ayrılığa karar verebilir. Ayrılık kararıyla eşlerin ortak yaşamına bir süre ara verilir. İzmir avukat, boşanma avukatı

Ayrılık davasında, boşanmaya neden olacak sebeplerin davayı açan eş tarafından ispat edilmesi halinde ayrılığa 1 yıldan 3 yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar.

Hakim tarafından takdir edilen ayrılık süresi bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.  Ayrılık süresi bitmesine rağmen eşler arasında ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur. İzmir avukat, boşanma avukatı

Ayrılık Davasının Şartları

Boşanma sebepleri olan; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, zina, terk, haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı gibi sebepler ayrılık kararı verilmesi için yeterlidir. Ancak ayrılığa karar verilebilmesi için bu ve buna benzer sebepler ispat edilebilmesi önemli olup sürecin avukat yardımıyla yürütülmesi olumlu sonuç alınabilmesi için önemlidir. İzmir avukat, boşanma avukatı

Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden alır.

Görevli ve Yetkili Mahkeme İzmir avukat, boşanma avukatı

Ayrılık davalarında da boşanma davalarında olduğu gibi görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise eşlerin son 6 aydır birlikte yaşadıkları yer mahkemesi ile eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesidir. İzmir avukat, boşanma avukatı

Ayrılık Kararının Sonuçları  İzmir avukat, boşanma avukatı

Davada sadece tarafların ayrılığına karar verilmesi talep edilerek dava açılmış ise hakim boşanmaya karar veremez. Ancak boşanma talepli bir dava açılmış ise hakim takdir yetkisine göre boşanmaya veya ayrılığa karar verebilir.

-Ayrılık kararı ile birlikte eşler ayrı yerleşim yerlerinde yaşayabilirler. Eşler birbirlerine mirasçı olmaya devam ettikleri gibi birbirlerine olan sadakat yükümlülükleri de aynı şekilde devam etmektedir.

-Eşlerin müşterek çocukları bulunmakta ise hakim ayrılık kararı ile birlikte çocuk veya çocukların velayet durumları, şahsi ilişki tesisini de belirleyecektir. Ayrılık davası açan eş çocuk için nafaka talep edebilmektedir.

-Davayı açan eş maddi durumunun iyi olmaması, gelirinin bulunmaması veya gelirinin oldukça düşük olması hallerinde kendisi için ayrılık süresi boyunca nafakaya hükmedilmesini talep edebilmekte mahkemece de nafakaya hükmedilebilmektedir.

İzmir’de Aile Hukuku Avukatı, İzmir’de tavsiye edilebilecek Boşanma Avukatıİzmir’de en iyi Boşanma Avukatı araştırmalarının dikkatli yapılması gerekmektedir. Tarafımızca, Aile Hukuku’na ilişkin davalar, Boşanma Davaları ile Ayrılık Davaları’nın her alanında hizmet verilmektedir. Bu konuda danışma ve avukatlık hizmetleri için tarafımızla iletişime geçmeniz yeterlidir. Tarafımızca yüksek fiyatlar talep edilmemekte ve tarafların mağduriyetlerinin giderilmesi hedeflenmektedir. İzmir’de Boşanma Avukatı olarak dosyanız hangi aşamada olursa olsun tarafımızdan danışmanlık veya avukatlık hizmeti alabilirsiniz.