İzmir ceza avukatı olarak ağırlıkla ceza davalarında hizmet verilmektedir. Ceza davaları ve ceza yargılamaları, diğer yargılamalara oranla daha hassas ve kişilerin hayatını ömür boyu etkileyen ciddi ve oldukça önemli bir alandır. İzmir ceza avukatı olarak müvekkillerimizi en iyi ve en başarılı şekilde temsil edebilmek için detaylı inceleme ve araştırmaları yapmakta ve oldukça özenli hareket etmekteyiz. izmir ceza avukatı
İzmir Ceza Avukatı olarak hizmetlerimiz;
– Şikayet dilekçeleri ve eklerin hazırlanması,
– Kollukta ve savcılıkta ifadeye katılmak,
– Sulh Ceza Hakimliklerin de sanık müdafi ve müşteki vekilliği,
– Asliye Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekilliği,
– Ağır Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekilliği,
– Savcılıkların takipsizlik kararlarına itiraz edilmesi,
– Tutuklama kararlarına itiraz edilmesi,
– Savunma dilekçeleri hazırlanması,
-Aleyhe verilen kararlara karşı istinaf ve temyiz dilekçelerinin hazırlanması,
– Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi,
– Suç isnadı, cezai şikayet, kovuşturma, soruşturma ve diğer ceza davaları konularında danışmanlık hizmetlerinin sunulması,
Ceza hukuku; suç ve ceza kavramlarını inceleyen hukuk alanıdır. Mevzuatımızda Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu Ceza Hukukunun temelini oluşturmaktadır.
Ceza Hukuku kendi içerisinde genel ve özel olmak üzere iki farklı kola ayrılmaktadır. Genel Ceza Hukukunun konusu suç kavramının maddi ve manevi unsurları, ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran nedenler gibi bütün suçlar için geçerli olan ilke ve teorileri kapsamaktadır. Özel Ceza Hukukunun konusu da bulunulan ülkenin kanunlarına göre suç sayılan eylemlerin neler olduğu, bunların kapsam ve sınırları, birbirilerinden ayrılan yönleri ile bu suçlara öngörülen cezaları kapsamaktadır. Ceza Hukukunun en önemli iki temel ilkesi suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile suçta ve cezada kusur ilkesidir.
Kanunilik ilkesine göre kanunda düzenlenmeyen bir fiil suç oluşturmamaktadır. Kanunda düzenlenen suça ise ancak kanunda gösterilen ceza uygulanabilecektir. Kanunilik ilkesi neticesinde hakimin yapılan eylemleri suç sayma ve cezalandırma yetkisi sınırlandırılmış olup kişiler de hangi eylemlerin suç oluşturduğunu önceden öğrenme ve buna göre davranma olanağına erişmektedir.
Suçta ve cezada kusur ilkesi ise bir fiilin isnat yeteneğinin mevcut bir kimse tarafından bilerek ve isteyerek işlenmesidir. Yani failin cezalandırılabilmesi için söz konusu fiili bilerek ve isteyerek yapmış olması gerekir. Bu ilkeden de fiili bizzat işlemiş failin cezalandırılabileceği ilkesi türetilmiştir. 5237 sayılı TCK m.20-1 ‘Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.’ denilmektedir.
İzmir ceza avukatı, İzmir ceza davalarına bakan avukat olarak karşılaştığınız cezai problemleriniz için bizimle irtibata geçebilirsiniz.