Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası, izmir boşanma avukatı, av. mert sezgin

AKIL HASTALIĞI NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI (TMK M. 165)

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 165. Maddesinde Akıl Hastalığı özel bir boşanma davası sebebi olarak sayılmıştır. Buna göre;

 ‘Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.’

Akıl hastalığının boşanma sebebi sayılabilmesi için;

1-) Akıl hastalığının evlilik sırasında, boşanma davasının açıldığı zaman var olması,

2-) Akıl hastalığının iyileşme imkanının olmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olması,

3-) Akıl hastalığı sebebiyle diğer eş için ortak hayatın çekilmez hale gelmesi gerekmektedir.

Eşte bulunan akıl hastalığının ne zaman başladığının önemi yoktur, önemli olan söz konusu hastalığın dava açıldığı sırada olup olmadığıdır.

Evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının evlenmeden önce söz konusu olması  ve evlendikten sonra da devam etmesi halinde bu durum aynı zamanda evliliğin geçersizliği konusunu da gündeme getirecektir. Bu halde Tmk. m.145 mutlak butlandan bahsedilebilir.

Tmk. m.145 de mutlak butlan sebepleri belirtilmiştir. Buna göre;

‘Aşağıdaki hâllerde evlenme mutlak butlanla batıldır:

1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,

2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,

3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,

4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunma’

Görüleceği üzere evlenme sırasında eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması halinde evliliğin kesin olarak hükümsüz olduğu belirtilmiştir.

DAVA VE ŞİKAYET SÜRESİ

Eşte bulunan akıl hastalığının devam etmesi halinde dava her zaman açılabilmektedir. Kanunda bu konuda herhangi bir zamanaşımı süresi veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Ancak hastalığın iyileşebilecek nitelikte olması halinde akıl hastalığı sebebine dayanılarak boşanma davası açılamaz. Bu halde boşanmanın genel sebepleri olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanılarak dava açılması gerekecektir. Davayı açmaya hakkı olan kişi akıl hastası olmayan eştir.

BOŞANMA DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davdan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemeleridir.

İzmir boşanma avukatı olarak tarafımızla iletişime geçebilirsiniz.

HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU (TCK M.132)

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 132. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

‘Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.

Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.’

Kanuni düzenleme ile haberleşmeye katılan kişilerin onayı olmadıkça söz konusu haberleşmelerinin üçüncü kişilerle paylaşılmasının önüne geçmek hedeflenmiştir. Gizliliği ihlal niteliğinde herhangi bir davranışın gerçekleştirilmesiyle birlikte bu suç tamamlanır.

Kişiler arasında herhangi bir araç kullanılmadan gerçekleştirilen haberleşme bu suçun değil, özel yaşamın gizliliğini ihlal ya da kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun konusunu oluşturur.

TCK m. 137’ye göre suçun kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak veya belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi suçun nitelikli halini oluşturur.

Haberleşmenin gizliliğini ihlal, haberleşmeye katılan kişilerin iradesine aykırı olarak haberleşme içeriğinin görülmesi, duyulması ya da dinlenmesi ile gerçekleştirilebilir. Haberleşme içeriğini öğrenen kişi aynı zamanda bunu başkalarına da ifşa etmiş ise TCK M.132/2 kapsamında daha ağır cezaya çarptırılır.

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Hakkın kullanılması bu suçta hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaktadır. Örneğin anne veya babanın küçük çocuklarını korumak maksadıyla çocuklarına yabancı bir kişiden gelen mesajı okumaları bu suçu oluşturmaz.

ŞİKAYET VE UZLAŞTIRMA

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu suçu şikayete tabidir. Şikayet olmadan soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Şikayet süresi fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır. 6 aylık süre hak düşürücü süre olup resen dikkate alınması gerekmektedir.

Bu suç uzlaşmaya tabi suçlar arasındadır. Uzlaşma sağlanamaması halinde soruşturma ve kovuşturmaya devam edilebilir.